Altın Kemerin Tarihçesi 1997 yılından sonra başpehlivanlık unvanını üst üste 3 kez kazanamayan hiçbir pehlivan, altın kemere daimi sahip olamadı. Kırkpınar’da son iki yılın şampiyonu Yusuf Can Zeybek, 2025 yılında da birinci olursa altın kemerin sürekli sahibi olacak. Altın kemer uygulaması 1960 yılında Edirne Belediyesi tarafından başlatıldı ve her yıl başpehlivan olana bir yıllığına veriliyor….
1997 yılından sonra başpehlivanlık unvanını üst üste 3 kez kazanamayan hiçbir pehlivan, altın kemere daimi sahip olamadı. Kırkpınar’da son iki yılın şampiyonu Yusuf Can Zeybek, 2025 yılında da birinci olursa altın kemerin sürekli sahibi olacak. Altın kemer uygulaması 1960 yılında Edirne Belediyesi tarafından başlatıldı ve her yıl başpehlivan olana bir yıllığına veriliyor. Üç yıl üst üste şampiyon olan pehlivan ise altın kemerin daimi sahibi oluyor.
Altın kemer, deri kısımları ve aparatlarıyla yaklaşık 1,5 kilo ağırlığında ve 22 ayar 480 gram altından yapılmıştır. İlk kez 1960 yılında İbrahim Karabacak tarafından kuşanılan altın kemeri, sonraki yıllarda birçok güreşçi kazanmıştır. Ancak, son yıllarda kimse altın kemerin daimi sahibi olmayı başaramamıştır.
Son yıllarda başpehlivanlar arasında altın kemerin sürekli sahibi olma hedefine yaklaşan isimler oldu. Ancak, 2007 ve 2008 yıllarının başpehlivanı Recep Kara ile “altın puan ustası” Mehmet Yeşil Yeşil bu hedeflerine ulaşamadı. Doping nedeniyle kemerini iade eden Ali Gürbüz de bu hedefe ulaşamayanlar arasındaydı.
Bu yılki favori başpehlivanlardan biri olan Yusuf Can Zeybek, son iki yılın şampiyonu olmuş ve altın kemeri kazanma hedefine bir adım daha yaklaşmıştır. Eğer Zeybek, 2025 yılında da şampiyon olursa, altın kemerin ebedi sahibi olacak ve Antalya’ya bu prestijli ödülü götürecek.
Güreş camiasında, 1997’den bu yana her yıl Edirne’ye geri dönen altın kemer için “Ahlı Kemer” ifadesi kullanılmaktadır. Kimse altın kemerin sahibi olmayı başaramazken, Ahmet Taşçı’nın 1997’de kemerin ebedi sahibi olduğu yıl hala unutulmamıştır.
Türk güreşinin en büyük ödülü olan altın kemeri kazanmak, pehlivanlar arasında büyük bir prestij ve rekabet unsuru olmaya devam etmektedir.
